Konya Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan ve 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin isteği üzerine sunulan raporda, müteahhit, yapı denetim firması ve jeoloji mühendisinin başlıca kusurlu olduğu belirtildi.
Raporda, “Deprem esnasında binanın çökmesine, inşaat sırasında yeterli mühendislik hizmeti alınmaması ve zemin iyileştirme çalışmalarının yapılmadan inşa edilmesi sebep olabilir” ifadesine yer verildi.
Depremin meydana geldiği ilk anlarda, Güneşevler Mahallesi Vezir Hoca Bulvarı’nda bulunan ve 8 ay önce yaşama açılan Bad-ı Saba Konutları’nın A ve C Blokları yıkıldı. A Blok’ta 42 kişi hayatını kaybetti ve 17 kişi yaralandı. Henüz inşaat halinde olan C Blok’ta ise can kaybı veya yaralanma olmadı.
Binanın çöküşüyle ilgili soruşturma kapsamında, olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda elde edilen raporlar, video ve fotoğraflar ile diğer tüm belgeler, nihai rapor için Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gönderildi.
İki ayrı raporda da sorumluluk tespit edilemedi. 31 Temmuz 2023 tarihinde 7 kişilik bir bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 38 sayfalık rapor, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi.
Raporda, binanın projelendirme, inşaat ve iş bitim aşamalarının 2007 deprem yönetmeliğine uygun olduğu ve eldeki bilgilere göre herhangi bir sorumlu kişinin bulunmadığı belirtildi.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, çevredeki parsellerin zemin etüt raporlarını da içerecek şekilde yeni bir rapor talep etti.
Ancak, aynı bilirkişi heyeti 21 Aralık 2023’te hazırladığı raporda, önceki raporda herhangi bir değişiklik yapmadığını bildirdi.
Soruşturma sonucunda cumhuriyet savcısı, Bad-ı Saba Konutları’nın yıkılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve bölgedeki diğer eski binaların ağır hasar görmesine rağmen ayakta kalırken, yeni binanın yıkılmasının soruşturulması gerektiğini belirtti.
Yapılan incelemeler ve tanıkların ifadelerine dayanarak, binanın müteahhidi, statik proje müellifi ve şantiye şefi olan Şahin Avşaroğlu ve diğer ilgili kişiler hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçlamasıyla 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İddianame, 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bilirkişi raporunun önemine vurgu yaparak iade edildi, ancak savcı itiraz etti ve mahkeme iddianameyi kabul ederek dosyayı bilirkişi raporu için Konya Teknik Üniversitesi’ne gönderdi.
İlk duruşmada, sanıklardan birinin tahliyesine karar verildi. Konya Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan üçüncü bilirkişi raporunda ise sorumlular tek tek belirlendi.
Raporda, ruhsat aşamasından yapımına kadar tespit edilen eksiklikler ve usulsüzlükler 27 madde halinde sıralandı ve statik proje müellifi, müteahhit, yapı denetim firması ve jeoloji mühendisinin asli kusurlu olduğu, diğer bazı kişilerin ise tali kusurlu olduğu ifade edildi.
Raporda ayrıca, binanın ruhsatının 30 Eylül 2017 tarihinde alındığı, imar durum belgesinde yol üstü kat sayısının ve emsal hesabının 8 kat olduğu belirtilirken, meclis kararıyla kat sayısının 15’e çıkarıldığı ve Bad-ı Saba Konutları’nın bu durumdan faydalandığı ancak bu konunun hukuki olduğu ve teknik heyetin uzmanlık alanı dışında kaldığı vurgulandı.
Raporun devamında, binaların çökme sebebinin, yeterli mühendislik hizmeti alınmaması ve zemin iyileştirme çalışmalarının yapılmadan inşa edilmesi olduğu belirtildi.
Bad-ı Saba Konutları’nda yakınlarını kaybeden aileler, yeni raporun önemini vurgulayarak, sorumluların adalet önünde cezalandırılmasını talep etti.
